.......
kendimize giden yolu bulmakta zorlanırız. Aslında bir yol göstericiye ihtiyacımız vardır, ama bunun farkında olmayız, çünkü herkez birbirinden örnek alarak aynı kalıba uymaktadır: dışarıya odaklanmış bir arayış çılgınlığı. Kendi yaralarımızı, kendi gereksinimlerimizi ve duygularımızı anlayamayacak durumdayız. Burada karşı karşıya olduğumuz şey, insan algısının ölümüdür! Gerçeğimiz gerçekliğini kaybetmiştir, çünkü kendimizle sadece dışardan belirlenen soyut kavramlar aracılığıyla anlaşabiliriz. Farkına varamadığımız gerçek gereksinimlerimiz kaybolmaktadır.
Bize bir şey kazandırmayan nesnelerin mülkiyeti etrafımızı sarmış, kendiliğimiz pahasına da olsa ısrar ettiğimiz değişim bizi yerimizde saydırmaktadır. Dış görünüşte değişim aradıkça; gıysilerimizi, evimizi, arabamızı ve elektronik aletlerimizi değiştirdikçe; hergün yaşadığımız belirsizliğe daha az tahmmül edebilir hale gelmekteyiz. Görünüşte bu bir çelişkidir, ta ki bu yenilik çılgınlığının bir korkudan kaynaklandığını fark edene kadar; uzaklaştırıldığımız ve bu yüzden bize yabancı ve tehlikeli görünen iç dünyamızla, duygularımızla temas etme korkusudur. Bu, günümüz toplumunun bizi boğuyormuş gibi görünen yeni güven bunalımıdır. Sadece duygularımızla yeniden ilişki kurmayı başarırsak, bir çıkış yolu bulabiliriz.
Arno Gruen aynı eser
Kadin ve Erkekte Ozerklik Korkusu II
Moderator: Ercan2121